26 Mart 2012 Pazartesi

Manifesto


Hayatı, toplumun genelinden farklı yaşıyor diye nefret söylemlerine ve şiddete maruz kalan, ötekileştirilen, ayrımcılığa tutulan, hatta özellikle bazı islam ülkelerinde idam edilen bireyler, sizinleyim ve yanınızdayım. Sizi bunlara maruz bırakan ahlak ve değer yargıları olmaz olsun, size karşı nefreti körükleyen din (anlayışı) yerin dibine batsın.

22 Mart 2012 Perşembe

Baharı Karşılarken

Bahar yavaş yavaş kapılarımızı çalmaya başladı. Karlar erimeye yüz tuttu. Güneş daha bir canlı gülümsüyor bize.

İyice özletmişti kendini bahar. Bu kış, soğuğa, kara doydu Ankara ve neredeyse tüm Türkiye; hatta Balkanlar, diğer pek çok yer...

Odtü'de de bir başka geliyor kulağa kuşların cıvıltısı. Kızlı erkekli gruplar çimenlere sere serpe uzanmışlar, bu görüntüyü görmeyeli o kadar süre olmuştu ki. Üstelik iki gündür montumu giymeden gidiyorum okula, bir polar kafî geliyor.

Artık bundan sonra o aşırı soğuklar olmaz herhalde. Geceleri üşüsek de, sabahları ayaz olsa da, bazı günler rüzgarlı veya yağmurlu olsa da öğlenleri içimizi ısıtacaktır güneş genelde.


Keşke; doğanın değişimini karşılarken televizyonlardan, gazete ve internetten daha güzel haberler alıyor olsa idik; taşlama, molotof kokteyli, kan, panzer, ölüm, şehit haberleri yerine.

Yine de biz umudumuzu bozmayalım. Mutlu olalım. Baharda yanımızda, gönlümüzde, kalbimizde sevdiğimiz olsun. Parklarda dolaşalım onunla, tadını çıkaralım bütün güzelliklerin.

20 Mart 2012 Salı

İlk Kez Mimlediler Beni

Evet... Blog dünyasına geri dönmemin hemen ertesinde, kendisini "Eşcinsellerin İyilik Meleği" olarak isimlendirdiğim O Gay beni mimlemiş. Demiştim ya iyilik meleği diye; beni diğer bloggerların da öğrenmesini istemiş. Bu arada şahs-ı âliyelerini  "Eşcinsel Kimliğini & Kültürünü" geliştirmeye adamış gönüllü bir nefer olarak görüyorum (Fazla mı abarttım ne?). ciwciw.com'daki faaliyetleri buna örnektir. Neyse onu övmeyi (şişirmeyi) bir kenara bırakıp mim sorularına dönelim.
1. KENDİNİ SEVİYOR MUSUN? 
Valla, kısaca hayır demek geçiyor içimden ama diyemiyorum. Doğrudan 'evet'i yapıştırmayı da içim elvermiyor. Anlayacağınız kadarıyla; ne özgüveni tavan yapmış bir narsist gibi seviyorum kendimi, aşığım, tapıyorum, bitiyorum kendime; ne de intihara eğilimli bir birey gibi hayat bana yaşamak için anlamsız geliyor. (Cevap çok mu felsefik oldu be?)
2. YAPMAKTAN HOŞLANDIĞIN ŞEYLER NELERDİR? 
Şimdi, bu soruya nasıl cevap versem bilemiyorum. Yapmaktan hoşlandığım şeyler o kadar değişken ki; sürekli vaktimi harcadığım bir aktivite bir süre sonra hiç ilgilenmediğim bir uğraşa dönüşebilir pekala. Ama madem ki bir şeyler sıralamak gerekli;
Konuşmak (çene çalmak)
Çevreme cevabı olmayan; yaratılış, Tanrı vb. konularda sorular sormak, kimi zaman bu konularda tartışmak (merak etmeyin ateist değilim)
Duş almak (hemen hemen her gün yaparım)
Aşk-ı Memnu dizisinde Beşir karakterini oynayan Baran Akbulut'un resimlerine bakmak. (Kendisi Platoniğimi hatırlatır bana, ondan dolayı)
3. HEDEFLERİN NELERDİR? 
Şu anda 4. sınıf öğrencisi bir Odtülü olarak tam benlik bir soru. Öncelikle TÜBİTAK bursuna hak kazanıp (tercihen İzmir'de) yüksek lisansa başlamak. (İstanbul'da doğdum, büyüdüm; Ankara'da üniversite okudum. Sıra İzmir'de).
Merkez Bankası'nda; "Uzman Yardımcısı" ya da "Araştırmacı" sıfatıyla işe başlamak. O olmaz ise, SPK'da işe girebilmek.
4. KENDİNİ BİR CÜMLEYLE TANIMLAYABİLİR MİSİN? 
UÇ insan. (Gerçek adımı ve soyadımı bilseniz daha anlamlı olur bu söz. Üstelik kişiliğimi de yansıttığını söyler arkadaşlar; her şeyde en uçta, ya hep ya hiç, ortası olmayan)
5. NEFRET ETTİĞİN ŞEYLER NELERDİR? 
Birisiyle konuşurken, diyaloğun karşıdaki tarafından pat diye kesilmesi.
Cemaat evinde kalıyor olmak (maalesef cemaat evinde kalıyorum).
6. FAVORİ FİLMİN, ŞARKIN, KİTABIN NEDİR? 
Film olarak
Mutluluk (Özgü Namal'ın oynadığı)
Prayers for Bobby (Bobby Griffith'i kendimle özdeşleştiririm. Dinî bir düşünce yapısına geçmişte sahip olmaktan mütevellit, kendimin eşcinsel olduğunu kabul ederken yaşadığım gelgitler...)
Eternal Sunshine of the Spotless Mind (Sil Baştan)
Just a Question of Love (Böyle bir aşk yaşayabilmek isterdim.)
Zenne
Şarkı olarak
Sezen'den Adı Bende Saklı (Platonik aşkıma hitaben)
İzel'den Ah Yandım (Platoniğimin, ona aşık olduğumu öğrendikten sonra, benimle bütün ilişkisini kesmesine hitaben)
Azis'den Nakade ve Hop (Bilmeyenler için videolar aşağıda)

Kitap olarak
Elif Şafak, Aşk
Yaşar Kemal, İnce Memed (4 kitaptan oluşan serinin sadece ilk kitabını okudum ama diğerlerini de okuyacağım)
7. İLHAM ALDIĞIN KİŞİLER KİMLERDİR? 
Can dostum. Eşcinsel olduğumu kendime itiraf etmemi sağlayan, kendisi de bu yolun yolcusu olan biricik can dostum.
3 teyzem arasından en modern olanı ile onun oğlu (yani kuzenim) ve gelini (Teyzem bilmiyor ama kuzenim ve eşi benim gay olduğumu biliyorlar. Onlara söylediğimde çok güzel karşıladılar anlattıklarımı. "Aşkın, sevginin cinsiyeti olmaz, sevmek her şekilde güzel" tarzı sözler ile...)
8. DEATH NOTE BULSAYDIN NE YAPARDIN? 
İnanmayacaksınız ama ben bu Japon animesini seyrediyorum. 14. bölümdeyim (toplam 37 bölüm). Tavsiye ederim, mutlaka seyredin. Bunu bana, bizim evde kalan ve Güzel Sanatlar Fakültesi'nde okuyan çocuk verdi. Antiparantez; şu anda kaldığım eve taşınmamın üzerinden bir hafta geçmeden (cemaatte hemen hemen her dönem ev değişir; hatta bazen dönemde 7 ev değişikliği yapanlara bile rastlamak mümkündür) bana sordu ki; "Sen Eşcinsel misin?". Cevabım evet oldu. Çok iyi gözlem yapan, çok zeki birisi.
Sorunun cevabına geleyim; kullanmazdım.

Şimdi, sırada birisini mimlemek var. Yeni olmam sebebiyle, beni kimlerin takip ettiğini bilmemekteyim. Bundan dolayı mimlendiğini bildiğim halde BiGay'i mimliyorum. Artık kusura bakmasın...

18 Mart 2012 Pazar

Yeniden Merhaba

Uzun, çooook uzun bir aradan sonra yeniden blog dünyasına dönme isteğini hissettim içimde.

Eylül 2011'de Bi'gay'in yaşadığı küçük şehre ani bir kararla gitmiş ve ardından ondan aldığım ilhamla bu dünyaya adım atmıştım. Ancak, o zamanki blog maceram kısa sürdü ve Ekim ayında yayınladığım bütün yazıları da silerek kenara çekildim. Tabii, bu arada başta O'gay olamak üzere blog okumalarımı aksatmamaya çalıştım. İşte şimdi yeniden buradayım. Beni okuyan sadece bir kaç kişi olsa da...

Profil adımı "odtülü" olarak bilenler için söylüyorum; adımı "Acemi Gay" olarak değiştirmiş bulunmaktayım (Odtülü adını da Bi'gay koymuştu bana). Odtü'den önümüzdeki Haziran ayında mezun olacağım için bu kararı aldım. Sonuçta sadece 5 yıl okuduğun bir yer ile kendini tanımlamak artık bana çekici gelmiyor, her ne kadar bana kattıkları son derece fazla olsada.