23 Nisan 2012 Pazartesi

Sınıftaki İki Çocuğu Kestim

Bu yılın Şubat ayının ortaları, yani ikinci dönemin ilk iki haftası. Bu vakitlerde öğrenciler ders ders dolaşır ve hangi hocadan ders alacağına karar verir. İngilizce dersine gittim ve bir çocuk, bakmaya doyum olmuyor. Belki siz yakışıklı bulmazsınız ancak "tam benim tipim" diyebileceğim birisi işte. Kendimi ona bakmaktan alıkoyamıyorum. Daha o ilk derste düşündüm; bu çocukla yakınlaşıp arkadaş olayım, üstelik "grup sunumunu" da bununla birlikte yaparım. Bir sonraki hafta sınıfa girdim, montumu astım ve onun yakınına oturdum. Aklım sıra muhabbet açmayı deneyecektim. Gelin görün ki, yanına oturmama müteakip oradan kalktı ve başka yere geçti. Dumura uğradım. Demek onu kestiğimi fark etmiş. Hâlbuki son derece temkinli davranmaya çalışmıştım. Nasıl olur da anlar? Yoksa kuruntu mu yapıyordum?

Sonraki derslerde onu bir daha görmedim. İngilizce hocamızın üç tane sınıfı var. Meğer diğerlerinden birisine geçmiş. Bunu İngilizce sınavında fark ettim çünkü hocamızın bütün sınıfları aynı anda ve aynı yerde sınava giriyordu. Tabii o çocukta orada idi. Acaba gerçekten benden kaçmak için mi sınıfı değiştirdi, yoksa başka bir nedeni var mıydı? Muamma olarak kalacak hep.

Ayrıca İranlı bir çocuk var İngilizce dersinde. 2010 yaz okulunda bir önceki İngilizce dersini birlikte almıştık. Sınıflar kesin olarak belirginleşince geldi bize. Yani demin bahsettiğim çocuk gitti ve bu geldi. İranlı, yukarıda bahsettiğimden de çekici benim için. Zaten muhabbetimiz de var, aralarda birlikte takılıyoruz. Hayal kuruyorum. İçmeyi seviyormuş. Acaba bir gün şunu sarhoş etsem ne olur? Belki onda da bir şeyler vardır. Tabii bu nafile hayallerimi hiç bir zaman gerçekleştirmedim ve gerçekleştirmeyi de düşünmüyorum. Ama hayal kurmak güzeldir. Neyse ki grup sunumunu birlikte yaptık. Hatta dört kişilik grubumuz, sunumu hazırlamak için onun evinde toplandı.

Şimdi, bu iki çocuk bakmaya doyamayacağım türden. İranlıyı az buçuk tanıyorum, kişiliği de fevkalade. Fakat, ikisi de bana yar olmaktan o kadar uzak ki. Fiziksel olarak gözümü doyuran bu şahıslara hiç bir zaman ulaşamayacağım. Ulaştım diyelim bir şekilde, aramızda muhabbet, sevgi ve aşk anlamında bir frekansın  yakalanması çok zor. O zaman beyhude çabaları bir kenara bırakacaksın ve bahsettiğim frekansı yakaladığın/yakalayacağın kişiye emek vereceksin sayın Acemi Gay.

4 yorum:

  1. hayal kurmak güzel ama hayallere bağlı kalıyoruz arada ve gerçeği unutuyoruz. en önemlisi de takılıp kalınca hayallerin bizi nası yıktığını da :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet haklısın, hayalsiz olmuyor ama bunun dengesini tutturmamız lazım. Kafamızda kurduğumuz hayallerin bizi yıkmasına izin vermemeliyiz. Söylemesi kolay ama yapması zor. Yine de bunu uygulamaya en azından çalışmalıyız.

      Sil
  2. Hayallerimden o kadar korkmaya başladım ki insanlarla göz temasımı minimuma indirmek için toplu taşıma araçlarında hep kitap okuyorum, evin dışına mümkün olduğunca az çıkıyorum. Bir nevi gönüllü mahpusum. Yaptığım hareket yanlış belki ama hayallerin sonunda oluşan hüsranı artık yaşamak istemiyorum.
    Bu arada sınıfta yanından kalkan çocuk için bir şey söyleyemiyorum. Ben otobüsteyken kıyafetimin renginden dolayı veya sesimin tonundan dolayı yanımdan kalkıp başka yere oturanlar hatta oturacak yer bulamayıp ayakta duran ama yanıma oturmamakta direnen bile var. (Bugün bile oldu.)Eşcinselliği bulaşıcı hastalık olarakmı görüyorlar yoksa hemen orada işlerini bitireceğimi mi sanıyorlar anlamadım ama bunu onlara sormak isterdim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah ah gönüllü mahkum, çok az da olsa özgür bırak içindeki gök kuşağını.

      Senin yanına oturmayanlara gelince, ben lisede iken uzaktan bir tanıdığımın çalıştığı yere gitmiştim. Orada aşırı feminen ve makyaj yapan bir erkek vardı. O zamanki ben onun yanına yaklaşmamaya, temas kurmamaya özen göstermiştim. Aslında durum çevreden öğretilmiş olgular bence. Yani toplum nefret ettiği için biz de topluma uyup nefret ediyoruz.

      Eşcinselliğimi kabul etmesini öğrenirken bütün farklılıklara toleransı da öğrendim bu arada.

      Sil